
Haşimato hastalığına dikkat
Gaziantep Medical Point Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Taşkıran, sıkça karşılaşılan tiroid hastalıklarından biri olan Haşimato hakkında önemli bilgiler verdi....
Dr.
Taşkıran, bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırarak genellikle yavaş
ilerleyen ve uzun vadede hipotiroidizme (tiroid hormonlarının yetersiz üretimi)
yol açabilen bu hastalığın, tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol
açabileceğine dikkat çekti.
Haşimato, bağışıklık sisteminin
tiroid bezine saldırarak, tiroid bezinin normal işlevlerini yerine
getirememesine neden olan bir hastalıktır. Genellikle yavaş ilerler ve tedavi
edilmezse hipotiroidizme yol açabilir. Hipotiroidizm, vücudun yeterli tiroid
hormonu üretmemesi durumu olup, metabolizma sorunlarına neden olabilir.
Dr. Hüseyin Taşkıran, haşimato
hastalığının erken teşhis edilmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı. Tiroid
fonksiyonlarının düzenli olarak kontrol edilmesi gerektiğini belirten Taşkıran,
özellikle ailede tiroid hastalıkları bulunan bireylerin bu hastalık için risk
grubunda olduğunu söyledi. Erken tanı, tedaviye daha hızlı başlanmasını sağlar
ve hastalığın yönetilmesine yardımcı olur.
Haşimato hastalığının tedavisinde
genellikle tiroid hormon replasman tedavisi uygulanır. Bu tedavi, vücudun
tiroid hormon seviyelerini dengelemeye yardımcı olarak metabolizmanın normal
şekilde çalışmasını sağlar. Dr. Taşkıran, tedavi sürecinin kişiye özel olarak
düzenlenmesi gerektiğini ve düzenli takiplerin büyük önem taşıdığını söyledi.
Haşimato hastalığına sahip
bireylerin tedavi sürecini desteklemek için yaşam tarzlarına dikkat etmeleri
önemlidir. Dr. Taşkıran, iyotlu tuz kullanımı konusunda dikkatli olunması
gerektiğini, ayrıca işlenmiş gıdalardan ve şekerden uzak durmanın faydalı
olacağını önerdi. Bunun yanında, düzenli egzersiz yapmak ve stres yönetimi
tekniklerini uygulamak da hastalığın yönetilmesinde etkili olabilir.
Dr. Taşkıran, Haşimato ve diğer
tiroid hastalıklarıyla ilgili devam eden tıbbi araştırmalara değindi. Yeni
tedavi yöntemleri ve biyomarkerlerin keşfi, gelecekte daha etkili ve kişiye
özel tedavi seçeneklerinin sunulmasına olanak tanıyacak gibi görünüyor. Bu
alandaki gelişmeleri takip ettiklerini ve hastalarına en güncel bilimsel
verilerle en iyi tedavi yöntemlerini sunduklarını belirtti.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.