
Miyom tedavisinde ameliyatsız çözüm
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Hastanesi’nde rahim miyomu tedavisinde uygulanan yöntem, kadınlara cerrahi müdahale olmadan iyileşme şansı sunuyor....
Cerrahi müdahaleye gerek kalmadan,
anjiyo yöntemiyle gerçekleştirilen bu yenilikçi tedavi, miyom sorununa kalıcı
ve konforlu bir çözüm sunuyor.
Kadınların yaşam kalitesini
olumsuz etkileyen miyomlara karşı geliştirilen bu ameliyatsız yöntem, GAÜN
Hastanesi'nde uzman hekimler tarafından başarıyla uygulanıyor.
Kasıktan veya koldan damara
girilerek gerçekleştirilen bu yöntemle miyomlara giden damarlar tıkanıyor, miyomlar
küçülüyor ve hastaların şikâyetleri kısa sürede ortadan kalkıyor.
GAÜN Hastanesi Radyoloji Anabilim
Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Kervancıoğlu, rahim miyomlarının toplumda
oldukça sık görüldüğünü belirterek, hr 5 kadından birinde miyomla karşılaşıyoruzö
dedi. Kervancıoğlu, miyomların aşırı adet kanamaları, ağrılı adet dönemleri,
karın ağrısı gibi şikâyetlere yol açabileceğini, büyük boyutlara ulaşan
miyomların ise karın bölgesinde basınç hissi, kabızlık, sık idrara çıkma ve
idrar kaçırma gibi sorunlara neden olabileceğini ifade etti.
Prof. Dr. Kervancıoğlu, anjiyo
yönteminin cerrahiye alternatif bir tedavi seçeneği sunduğunu belirterek şu
bilgileri verdi: "Tüm anjiyolarda olduğu gibi kasıktan veya koldan damara
giriyoruz. Rahim atardamarına ulaştıktan sonra milimetreden çok daha küçük
boyutlu küreciklerle damar tıkama işlemi yapıyoruz. Bu sayede miyom
beslenemiyor, küçülüyor ve şikâyetler ortadan kalkıyor."
Prof. Dr. Kervancıoğlu, ameliyat
kararı alınan hastaların çoğunda bu yöntemin uygulanabileceğini vurgulayarak
özellikle de ameliyata uygun olmayan, ameliyat riski yüksek olan, anestezi
alamayan veya anestezi riski taşıyan, kan sulandırıcı ilaç kullanan, obezite,
kalp hastalığı, akciğer hastalığı gibi rahatsızlıkları bulunan hastalarda cerrahi
tedavinin önüne geçtiğini söyledi.
Kervancıoğlu, ameliyat kararı
alınan ancak ameliyat olmak istemeyen hastalarda da bu yöntemin güvenle
yapılabildiğini ifade ederek "Cerrahi tedavide karın bölgesine kesi
yapılırken, bu yöntemde herhangi bir kesi veya organa müdahale söz konusu
değil. Sadece damar içinden yapılan bir müdahale ile rahmi koruyoruz. Bu
nedenle cerrahi ve anestezinin riskleri bu tedavide bulunmuyor" dedi.
Prof. Dr. Kervancıoğlu, işlemin
lokal anesteziyle gerçekleştirildiğini, hastaların bir gece hastanede kaldıktan
sonra taburcu edildiklerini ve iyileşme sürecinin cerrahi tedavilere göre çok
daha kısa sürdüğünü belirtti. Hastaların ertesi gün normal yaşantılarına
dönebildiğini ifade etti.
Bu tedavi yönteminin yaklaşık
10-15 yıldır Türkiye'de uygulandığını ancak yeterince bilinmediğini dile
getiren Kervancıoğlu, "Bu yöntemin daha fazla bilinmesi ve hastalara
sunulması gerekiyor" dedi.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.