Rahim ağzı kanserinde erken teşhis ve tedavi büyük önem taşıyor
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı/Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, rahim ağzı (serviks) kanserinde erken teşhis ve tedavinin büyük önem taşıdığını söyledi....
Prof. Dr. Yıldırım, 1-31 Ocak
Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle yaptığı açıklamada “Rahim ağzı
kanseri, rahim ağzındaki normal hücrelerin anormal hücrelere dönüşerek,
kontrolden çıkması sonucu oluşur. Rahim ağzı kanserinde erken teşhis edilen ve
tedavi gören çoğu kişi, çok iyi durumdadır" dedi.
Rahim ağzı kanserinin ilk başlarda
herhangi bir belirti göstermeyebileceğini kaydeden Prof. Dr. Yıldırım, rahim
ağzı kanserini kontrol etmek veya tarama yapmak için kullanılan iki testi şöyle
özetledi:
“-Pap testi (Aynı zamanda
"Pap smear" olarak da bilinir).
İnsan papilloma virüsü (??V) adı
verilen virüs için yapılan test."
Kanser evrelemesinin, doktorların
kanserin ne kadar yayıldığını tespit etmelerinin bir yolu olduğunu ifade eden
Prof. Dr. Yıldırım, “Doğru tedavi büyük ölçüde hastalığın evresine, yaşa, diğer
sağlık sorunlarına ve ayrıca gelecekte hamile kalmak isteyip istenmediğine de
bağlıdır" diye konuştu.
Prof. Dr. Yıldırım rahim ağzı
kanseri tedavisine yönelik şu bilgileri verdi:
“- Ameliyat: Bazı rahim ağzı
kanser vakaları kanseri çıkarmak için ameliyatla tedavi edilir. Ameliyat
türleri şunları içerebilir:
• Rahim ağzının, rahmin ve
vajinanın üst kısmının çıkarılması: Buna "radikal histerektomi"
denir.
• Rahim ağzının tamamının ya da
bir kısmının alınması, ancak rahmin yerinde bırakılması. Bu ameliyat yalnızca
özel durumlarda yapılır.
- Radyasyon tedavisi: Radyasyon,
kanser hücrelerini öldürür.
- Kemoterapi: Kemoterapi, kan
hücrelerini öldüren ya da büyümelerini durduran ilaçlara yönelik kullanılan
tıbbi bir terimdir. Opere olmayan hastalar genellikle radyasyon tedavisiyle
aynı anda kemoterapi alırlar."
“Tedavi sonrası, kanserin
tekrarlayıp tekrarlamadığını takip etmek için ara sıra kontrol yapılacaktır.
Takip testleri, muayeneleri ve pap testlerini içerebilir. Bazen, X-ışınları ve
diğer görüntüleme yöntemleri de kullanılır" diyen Prof. Dr. Yıldırım,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kanserin tekrarlaması ya da
yayılması durumunda, daha fazla ameliyat, radyasyon ya da kemoterapi
gerekebilir. Doktorun ziyaretler ve testlerle ilgili tüm talimatlarına uymak
çok önemlidir. Ayrıca tedavi esnasında yaşanabilecek herhangi bir yan etki ya
da sorunla ilgili da mutlaka doktora bilgi vermek gerekir."
Rahim ağzı kanserinin çoğunlukla
önlenebileceğini, neredeyse tümünün cilt teması ve cinsel yolla yayılabilen ?PV
virüsünden kaynaklandığını anımsatan Prof. Dr. Yıldırım, şu önerilerde bulundu:
“Günümüzde insanların H?V ile
enfekte olmasını önleyen aşılar mevcuttur. Bu aşı hem kadınlar hem de erkekler
içindir. Doktorunuza ??V aşısı olup olmamanız ve ne zaman olmanız gerektiğini
sorun. Kanser öncesi hücreleri tedavi etmek, bunların servikal kansere
dönüşmesini önleyebilir."
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.