Ünverdi: 2025 yılının ekonomide toparlanma ve geçiş yılı olmasını umut ediyoruz
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, küresel sorunlar ve iç piyasada sıkılaştırma politikaları ile zor olsa da gerçekçi ekonomi politikaları ile önemli mesafeler katedilen bir yılın ardından, 2025 yılından beklentilerin arttığını, umutlu olduklarını ve yeni yılda griliklerin kalkarak Türkiye için tablonun daha da netleşeceğine inandıklarını belirtti....
2024 yılını değerlendiren ve 2025
yılı beklentilerini paylaşan GSO Yönetim Kurulu Başkanı Ünverdi, şunları
kaydetti:
"Ülkemiz ekonomisinin son
yıllarını ülke olarak Orta Vadeli Program (OVP) öncesi ve OVP sonrası diye
ikiye ayırmak gerektiğini düşünüyorum. OVP öncesi adeta önüne geçilemez,
etiketlerin her gün değiştiği azmanlaşmış bir enflasyon, döviz kurundaki ani
ataklar, döviz bürosundan bankalara ve Merkez Bankası’na (MB) kadar farklı
döviz kuru rakamları, KKMH gibi kamu maliyesini bugün dahi zor durumda bırakan
pansuman niteliğindeki adımların ardından bir arınma ve dengelenme sürecinde
olduğumuz bir gerçektir. Acı bir reçete var ama umutluyuz.
Geçen yıl başlayan ve bu yıl
güncellenen yeni OVP ile piyasa gerçekleriyle uyumlu reel politikalarla
ekonomide normalleşmeye olan inanç artmıştır. Dezenflasyon süreci devam ederken
MB’nin artan rezervleri ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından
gelen pozitif değerlendirmeler ekonomimiz adına iyi günlerin habercisi olmasını
umuyoruz.
Tabi en büyük sorunumuz olan
enflasyon konusunda, hedeflerin biraz gerisinde kalınmış olunsa da enflasyon
kontrol altına alınmış ve artış hızı da düşmektedir. Fiyat ve finansal
istikrarın sağlanması hepimizin öncelikli beklentisidir.
Bu doğrultuda, sıkılaştırma ve
faiz politikasından en fazla reel sektör etkilenmiş ve imalat sanayisinde uzun
zamandır daralma devam etmektedir.
Bununla birlikte artan hammadde ve
enerji fiyatları, yüksek enflasyon, yüksek faiz, krediye ulaşımdaki güçlükler,
yüksek kredi maliyetleri, küresel ticarette yaşanan sorunlar ve ihracat
kanadında reel olmayan döviz kuru rakamları iş dünyamızın başlıca sorunları
arasında yer almaktadır.
Rakiplerimiz karşısında rekabetçi
olabilmemiz için kur politikasının yeniden gözden geçirilmesi ve daha rekabetçi
hale gelmesi, maliyetlerin arttığı bir dönemde Eximbank, KGF ve benzeri
desteklerin uygun şartlarda ve daha kolay ulaşılabilir olması, bankacılık
sektörünün de ticari krediler başta olmak üzere üreten kesimin düşük maliyette
kredi kullanmasına imkan sağlaması bu süreçte kritik öneme sahiptir. Üretim,
ihracat ve istihdamın sürdürülebilirliğini ancak bu sayede sağlayabiliriz.
OVP ile ekonomik koşulların
iyileştirilmesi, gerekse teknolojiye dayalı kalıcı yatırımlarla ülkemiz eminim
geleceğe damgasını vuracaktır. Çünkü ülke olarak hiçbir sanayi devrimine bu
kadar yakın olmamıştık.
Sanayinin merkezi ve en büyük
pazarımız olan Avrupa’da durgunluk ve resesyon endişesi maalesef devam ediyor.
Almanya gibi sanayide örnek olmuş
bir ülkede otomotiv devleri kendilerini yenileyemedikleri için üretimlerini
durduruyor.
Çin'in teknolojiye dayalı
elektrikli otomotiv, e-mobilite yatırımları, dijitalleşme, yapay zeka
konusundaki hızlı gelişimi otomotiv ve tüm sektörlerde hakimiyetini artırıyor.
Sanayi devrimlerinin öncüsü olan Batı yavaşlarken, Doğu yeniden üretimin ve
ticaretin merkezi olma yolunda ilerliyor.
Sanayi devrimlerini kaçırmış bir
ülke olarak ilk defa bir sanayi devrimini yakalamaya bu kadar yakın olduğumuza
yürekten inanıyor ve büyük heyecan duyuyorum. Yeter ki gerekli adımları geç
kalmadan atmaya devam edelim.
Savunma sanayisi ve yerli otomobil
ile başlattığımız yerli ve milli teknoloji hamlesini sürdürür ve bunu geniş bir
tabana yayabilirsek Türkiye yakın zamanda eminim bambaşka bir noktaya gelecek.
Konya’da, Sivas’ta olduğu gibi
Gaziantep gibi sanayisi gelişmiş kentlerde savunma sanayisine kamu ve vakıf
şirketleri aracılığıyla yapılacak yatırımlar, bu bölgelerde teknolojiye geçişi
sağlayacak ve ülkemizin topyekün teknolojiyle buluşmasını sağlayacaktır.
Şartlar ağır ve zor ama güçlü
beşeri sermayemiz ve kazanımlarımızla, Kalkınma Yolu Projesi gibi önümüze gelen
fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek tarihten gelen misyonumuzla sosyal,
siyasal ve ekonomik anlamda çok büyük bir şahlanışı birlikte
gerçekleştirebileceğimize inanıyorum.
ABD seçimlerini kazanan Trump
hükümetinin ithalatta gümrük vergilerini artırmaya yönelik açıklamalarını
hayata geçirmesi halinde yeni yılda uluslararası ticarette yeni bir dönemin
başlaması da kaçınılmaz görünüyor. Tabi burada küresel ticarette daralma ile
birlikte ülkemiz adına zorluklar ve yeni fırsatların bir arada olacağını
düşünüyorum.
Ülkemizin güneyinde (Ortadoğu) ve
Kuzeyinde (Rusya-Ukrayna) savaş var, bu kaotik ortam ve en güçlü olduğumuz
pazarlarımızdaki durgunluk ihracatımızı güçleştiriyor.
Artan girdi maliyetleri ile
sanayicilerimiz ve ihracatçılarımız zorluk yaşarken tekstil, konfeksiyon,
ayakkabı gibi sektörlerimizde üretim uzak doğu ülkelerine kayıyor. Mısır,
Hindistan, Vietnam, Bangladeş gibi ülkelerde maliyetlerin düşük olması
sebebiyle bizim üreticilerimiz dış pazarda rekabet gücünü kaybediyor. Bu
sebeple üreten kesim üzerindeki maliyetler ivedilikle makul seviyelere
çekilmeli üreticilerimiz rekabet edebilir hale gelmelidir.
Gaziantep olarak ise küresel
sorunların yanında biz yaklaşık 2 yılda hem depremin yaralarını sardık hem de
olağanüstü koşullara rağmen ülkemize katma değer kazandırmaya devam ettik.
Deprem felaketine rağmen geçtiğimiz
yıl 189 ülkeye 10 milyar 71 milyon 31 bin dolar ihracat gerçekleştirdik. 2024
yılı, ilk 11 ayında Gaziantep’ten 9 milyar 79 milyon 725 bin dolarlık ihracata
ulaştık. Yıl sonunda da içi ve dış piyasada zorluklarla geçen 2024 yılını 10
milyar dolar seviyesinde bir ihracatla tamamlamış olacağız.
Türkiye’nin ilk 1000 ihracatçı
firması arasında şehrimizden 59 firma yer alırken, İSO Türkiye'nin en büyük
1000 sanayi kuruluşu arasında 62 firmamız bulunuyor. İhracatın ithalatı
karşılama oranı yüzde 148 olan gazi şehrimiz cari fazlası ile ülkemiz
ekonomisine en büyük katkıyı veriyor.
Bu rakamlara ulaşmamızı sağlayan,
tüm sanayicilerimize, ihracatçılarımıza, çalışanlarımıza, taş üstüne taş koyan,
şehrimizin bu noktaya gelmesinde emeği olan herkese çok teşekkür ediyorum.
Suriye’deki gelişmeler ise ülkemiz
ve bölgeyle sınır olan şehrimiz için büyük önem taşıyor. Gaziantep resmi
rakamlara göre 450 bin Suriyeli ile en fazla Suriyelinin yaşadığı kentlerin
başında geliyor. Bu insanların kendi ülkelerine dönüşüyle birlikte sosyal,
siyasal ve ekonomik anlamda yeni bir dönem başlayacak. Sanayi ve üretimleriyle
öne çıkan şehrimiz Suriye’nin gerek altyapı gerekse üstyapı çalışmaları
konusunda üzerine düşeni yapmaya da hazırdır. Bölgedeki yeni yapılanmayla birlikte
ikili ticaretimiz gelişecektir. Lojistik güzergahların açılmasıyla hem
Suriye’ye hem de Suriye üzerinden başka ülkelere yapılan ihracatımız da
aratacaktır. 13 yıl boyunca ülkemiz, insanımız bu insanlara ev sahipliği yaptı
ve kurulan bağların gelecek adına iki tarafa da fayda sağlamasını temenni
ediyorum.
Suriyelilerin gidişiyle birlikte
olası istihdam kayıplarının da sanayimizde sıkıntılara sebebiyet verse de
aşılacağını düşünüyorum. Bunun için de iş beğenmeyerek sosyal yardım alan
kişilerin muhakkak iş gücüne katılımının sağlanması gerekiyor. Mesleği ya da
tecrübesi olmadığı için işsiz olan gençlerimize ve çalışmak isteyen
kadınlarımıza, meslek öğrenme ve istihdam fırsatları sunarak bu potansiyeli
değerlendirmek durumundayız.
Ülke sanayicileri olarak bizler de
çağın gereklerine uygun olarak kendimizi yenilemek ve işletmelerimizi hızla
yeni teknolojilere adapte etmek zorundayız.
Çevreye duyarlı üretim yapamayan
ve dijital gelişimini tamamlamayan firmalar yarının dünyasında kendilerine yer
bulamayacaklar.
Sanayi 4.0, yeşil üretim,
dijitalleşme, yapay zeka, insan verimliliği, üretimde verimlilik, yüksek
teknolojiye geçiş, katma değerli üretim, e-ticaret ve e-ihracat odaklı
çalışmalar yürütüyoruz.
2019 yılında “Sanayide Dönüşüm
Başladıö"diyerek dijital dönüşüm hamlemizi başlattık. 2021 yılında
“Verimlilik ve Yeşil Gelecek", 2022 yılında ise “Yeşil Gelecek"
temasıyla çalışmalarımıza hız verdik. AB Yeşil Mutabakatı kapsamında sınırda
karbon düzenlemesinin uygulamasına 1 yıl gibi kısa bir süre kaldı.
GSO-Mesleki Eğitim Merkezi’mizde
firmalarımızın uluslararası standartlarda karbon ayak izi hesaplamalarını
yapıyor, yeşil dönüşüm yol haritalarını belirliyor, firmalarımıza rehberlik
ediyoruz.
Bugüne kadar 78 firmanın karbon
ayak izini hesapladık ve hizmet verdiğimiz firmalarımızdan bir tanesi
uluslararası akredite kurulundan doğrulama sertifikasını aldı.
TÜBİTAK’ın bölgemizdeki tek çözüm
ortağı olarak, TÜBİTAK tarafından sağlanan hibe destekleri ile işletmelerimizi
yeşil dönüşümlerini gerçekleştirmeye de davet ediyoruz.
Gaziantep Sanayi Odası olarak,
kurumsal karbon ayak izini hesaplayan ve raporlayan ilk Oda olmakla birlikte,
doğrulama sürecini de tamamlayan ilk Oda olduk.
Daha önce uluslararası yeşil
enerji sertifikası alan ilk sanayi odası olmuştuk ve halen Odamız tarafından
kullanılan elektriğin tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarından temin
edilmektedir.
Bundan sonraki çalışmalarımızda
yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ile birlikte insan ve toplumsal dönüşümü içine
alan “Üçüz Dönüşümö temasıyla daha geniş kapsamda çalışmalarımızı güçlendirecek
ve yön vereceğiz. Üretim ve faaliyetlerimizde toplumsal faydayı gözeterek,
verimliliği ve katma değeri artıracak, rekabette çok daha güçlü hale geleceğiz.
“Sosyal Dönüşümüö yakaladığımızda nitelikli insanla gelişim, değişim ve
dönüşümde sürdürülebilirliği de sağlamış olacağız.
Bu duygu ve düşüncelerle,
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında atalarımızdan aldığımız güç ve ilhamla daha
çok çalışacak, üretim, ihracat ve istihdamımızla örnek şehir olmaya devam
edeceğiz.
Gaziantep sanayisinin temelinde
zor zamanlarda yapılan yatırımlar, krizlerdeki cesur adımlar, risklerden doğan
fırsatlar, kritik zamanlardaki stratejik hamleler vardır.
Bu yüzden denir: Gaziantep’in
girişimciliği genetiğinden gelir.
Milli birlik ve kardeşliğimizle
güzel bir yıl temenni ediyor, hayırlara vesile olması dileğiyle aziz
milletimizin ve tüm hemşehrilerimin yeni yılını kutluyorum."
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.