Melih Meriç'ten RTÜK ve iktidara basın özgürlüğü eleştirisi
CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik artan baskılara ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu....
Meriç, "RTÜK’ün uygulamaları ve iktidarın susturucu
politikaları, basın özgürlüğünü resmen bir tabuta koyup üzerine çiviyi
çakmıştır. Türkiye’nin gerçekleri, artık yalnızca yandaş kanalların
filtresinden geçiyor" dedi.
Melih Meriç, RTÜK’ün 2024 yılında
uyguladığı ceza politikalarının tarafsızlık ilkesini tamamen yok ettiğini
vurguladı. "RTÜK, bu yıl muhalif kanallara toplam 63 milyon TL ceza
keserken, hükümete yakın kanallara verilen cezalar yalnızca 18 milyon TL ile
sınırlı kaldı. Muhalif yayın kuruluşlarına verilen cezalar, yandaş kanallara
göre tam 10 kat fazla. Bu tablo, basın özgürlüğünün iktidarın elinde nasıl bir
baskı aracı haline geldiğini gözler önüne seriyor" ifadelerini kullandı.
Meriç, cezaların özellikle muhalif
kanallara yöneldiğini belirtti: "Halk TV, Tele1, Sözcü TV ve Fox TV gibi
halkın gerçekleri öğrenebildiği kanallar adeta bir ‘hedef listesi’ haline
gelmiş durumda. Bu kuruluşlar, haber bültenlerinde dile getirdikleri ekonomik
kriz, yolsuzluklar ve halkın sorunlarına dair gerçeklerle
cezalandırılıyor."
RTÜK’ün 2024 verilerine göre,
yalnızca Fox TV’ye 10 ceza uygulanırken, Halk TV’ye 5, Tele1’e 9 ceza verildi.
Öte yandan, A Haber, Kanal 7 ve Ülke TV gibi hükümete yakın kanallar neredeyse
hiçbir yaptırıma uğramadı. Meriç, "Yandaş kanallar, her türlü manipülatif
içerikle halkı yanıltırken, RTÜK buna göz yumuyor. Bu tarafgirlik artık
saklanamaz hale geldi" dedi.
Melih Meriç, cezaevinde tutulan
gazetecilere de dikkat çekerek, "Bugün Türkiye'de 18 gazeteci, sadece
gerçekleri dile getirdikleri için cezaevinde. Bu insanlar halkın gözü kulağı
olmayı görev bildikleri için susturuluyor. İktidarın basın özgürlüğüne karşı
açtığı savaş, uluslararası arenada Türkiye’yi demokrasiden uzak bir ülke
konumuna itiyor" ifadelerini kullandı.
Cezaevindeki gazeteciler arasında
Taraf yazarı Mehmet Baransu, Atılım Gazetesi editörü Hatice Duman ve Nokta
Dergisi yazı işleri müdürü Murat Çapan gibi isimler bulunuyor. Meriç, bu
durumun bir demokrasi krizi olduğunu vurguladı.
RTÜK’ün cezalarının sadece
ekonomik bir baskı unsuru olmadığını belirten Meriç, "7 lisans iptali, 5
geçici yayın durdurma ve 5 program durdurma gibi kararlar, muhalif kanalların
varlığını doğrudan tehdit ediyor. RTÜK artık tarafsız bir denetim kurumu değil,
yandaş medyanın şemsiyesi altında hareket eden bir baskı aracı haline
geldi" dedi.
Meriç, iktidarın basın özgürlüğünü
tamamen ortadan kaldırmaya çalıştığını belirterek, "Muhalefeti ve
eleştirel sesleri susturarak halkı karanlığa mahkûm etmek istiyorlar. Ancak biz
bu baskılara boyun eğmeyeceğiz. Halkın gerçekleri öğrenme hakkını savunmak,
bizim en büyük görevimizdir" diye konuştu.
Son olarak, Melih Meriç şu
ifadeleri kullandı: "Türkiye, adaletin ve özgürlüğün yeniden tesis
edildiği bir düzeni mutlaka görecek. Halkın haber alma hakkını savunmak için
mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu adaletsiz düzen sona erdiğinde, basın
özgürlüğü yeniden hayat bulacak. Biz CHP olarak, halkın sesi olmaktan asla
vazgeçmeyeceğiz."
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.