Safra kesesi taşlarına dikkat
Medical Point Gaziantep Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Tayfun Şahiner, safra kesesi taşıyla ilgili bilgilendirmede bulundu....
Son yıllarda beslenme
alışkanlıklarındaki olumsuz değişiklikler, safra kesesi taşı hastalığında
belirgin bir artışa neden olmuştur. Safra kesesindeki taşlar, yalnızca ağrıya
yol açmakla kalmaz, aynı zamanda safra kesesi iltihabına da sebep olabilir.
Bunun yanı sıra, taşlar safra kesesini tıkayarak ya da ana safra yoluna
düşerek, ana safra yollarının tıkanmasına ve iltihaplanmasına yol açabilir. Bu
karmaşık klinik durumlar, hayati tehditler oluşturabilecek boyutlara
ulaşabilir.
Safra sıvısı, safra asitleri,
kolesterol ve çeşitli minerallerden oluşmaktadır. Safra asitleri veya
kolesterol dengesindeki bozukluklar, safra sıvısının kıvamını etkileyerek
öncelikle safra çamuru, ardından safra taşının oluşmasına neden olmaktadır.
Hızlı kilo alıp verme, şeker hastalığı, dengesiz beslenme ve gebelik, safra
taşı oluşumuna yatkınlığı artırabilir. Ayrıca, safra kesesinin fizyolojik
olarak çalışmasını olumsuz yönde etkileyebilecek mide cerrahisi, yemek borusu
cerrahisi, obezite ameliyatları gibi çeşitli cerrahi operasyonlar, safra
kesesinde taş oluşumunu kolaylaştırabilir.
Safra kesesinde taş varlığında,
çoğu zaman hastada mide ağrısı, hazımsızlık, yemeklerden sonra şişkinlik, karın
sağ üst kısmında ve bazen sırta doğru yansıyan ağrılar gözlemlenebilir.
İlerlemiş hastalıklarda ise ateş, bulantı, kusma ve safra yolu tıkanıklığı
durumlarında sarılık meydana gelebilir. Bu semptomların bir kısmı, mide ve on
iki parmak bağırsağı hastalıklarında da görülebileceğinden, ayırıcı tanı yapmak
oldukça önemlidir.
Safra kesesinde taş varlığından
şüphelenildiğinde, ilk olarak hekime başvurulmalı ve ayrıntılı bir fizik
muayene yapılmalıdır. Safra kesesi hastalıklarında öncelikle yapılması gereken
tetkik, karın ultrasonografisidir. Ardından, kan biyokimyası ve tam kan sayımı
gibi testlerle mevcut iltihabi durumlar veya varsa safra yollarındaki
tıkanıklıklar değerlendirilir. Gerekli görülürse, safra kesesi ve safra
yollarını görüntülemek için MR kullanılabilir.
Safra kesesindeki taşın tedavisi,
"kolesistektomi" adı verilen ameliyatla safra kesesinin alınmasıdır.
Günümüzde altın standart olarak kapalı (laparoskopik) yöntemle ameliyat
gerçekleştirilmektedir. Ameliyat, yaklaşık 2 cm büyüklüğündeki 3 veya 4 küçük
kesiden kamera ve el aletleri yardımıyla yapılır. Safra kesesi, içerisindeki
taşlarla birlikte alınır ve patolojik inceleme için gönderilir. Kapalı yöntemle
yapılan ameliyat, hastaya birçok avantaj sağlar. Bunlar arasında, ameliyat
sonrası ağrının minimal olması, yara yeri enfeksiyonunun çok düşük bir risk
taşıması ve hastanın kısa sürede normal yaşantısına dönmesi yer alır.
Genellikle, hastalar ameliyat günü takip amacıyla hastanede yatırılır ve ertesi
gün taburcu edilir.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.