SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehtap Akdoğan, “Böbrekler, vücudumuzun temel filtreleme sistemini oluşturan hayati organlardır. Ancak, ne yazık ki, böbrek hastalıkları dünya genelinde hızla artmaktadır" dedi.

Dünya Böbrek Günü'nün temel amacının böbrek hastalıklarının yaygınlığına dikkat çekmek ve farkındalık sağlamak olduğunu anımsatan Prof. Dr. Akdoğan, “Diyabet, yüksek tansiyon, obezite gibi risk faktörleri böbrek hastalıklarını tetikleyebilir. Bu hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi, ciddi komplikasyonları önleyebilir. Bu yüzden, düzenli sağlık kontrolleri ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları önemlidir" şeklinde konuştu.

“Bazı durumlarda böbrek yetmezliği kaçınılmaz olabilir. Bu noktada, böbrek nakli hayat kurtarıcı bir çözüm olabilir" diyen Prof. Dr. Akdoğan, şunları kaydetti:

“Dünya genelinde böbrek nakli bekleyen insan sayısı, bağışlanabilir böbrek sayısından çok daha fazladır. İşte bu noktada, böbrek bağışının önemi ortaya çıkmaktadır. Böbrek bağışı, gerçekten de bir insanın hayatını değiştirebilir. Sağlıklı bir insan, yaşamını kaybetmeden veya ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmadan bir böbreğini bağışlayarak bir başkasına umut olabilir. Böbrek bağışıyla, bir kişinin yaşam kalitesini artırırken, diğerine yaşam şansı vermek mümkündür. Bu insanlık, dayanışma ve sevgi duygularının en güzel örneklerinden biridir. Böbrek bağışı yapmaya karar vermek kolay olmayabilir. Ancak, potansiyel bağışçılar için sağlanan bilgi ve desteklerle, bu süreci daha yönetilebilir hale getirebiliriz. Böbrek bağışıyla ilgili toplumda farkındalık oluşturmak ve bu konuda konuşmak, daha fazla insanın böbrek hastalarına umut olmasını sağlayabilir."

SBF Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Tuba Ustaoğlu ise “Böbreklerimizi Korumada Beslenme Ne Kadar Önemli?" konulu yaptığı sunumda; dünya genelinde nüfusun yaklaşık yüzde 10’unun kronik böbrek hastalığından etkilendiğini söyledi.

Diyabetin, hipertansiyon, obezite ve kronik böbrek hastalığı için en yaygın geleneksel risk faktörlerinden biri olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Ustaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Geleneksel olmayan kronik böbrek hastalığı risk faktörleri arasında böbrek taşı, nefrotoksik ilaçlara ve hava kirliliğine maruz kalma, enfeksiyonlar yer almaktadır. Beslenme ile kronik böbrek hastalığı arasındaki ilişkiye büyük ölçüde insülin direnci, metabolik sendrom, diyabet ve hipertansiyon gelişimi neden olabilmektedir. Anne karnında yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması, diyabet, hiper tansiyon ve kardiyovasküler hastalıkları olan bireylerin beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi ve tıbbi beslenme tedavisine uyum böbrek hastalıklarının oranının azalmasına yardımcı olacaktır."

Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Birim Sorumlusu Uzm. Dyt. Merve Eyinacar da “Toplumda Böbrek Hastalıklarının Prevalansı, Yürütülen Çalışmalar, Sağlık Bakımına Erişim" konulu sunum yaptı.

Her yıl 3 milyondan fazla insanın kronik böbrek hastalığı nedeniyle hayatını kaybettiğine dikkat çeken Uzm. Dyt. Eyinacar, bu doğrultuda Sağlık Bakanlığı’nın kronik böbrek hastalıkları ve risk faktörlerinin önlenmesi/kontrolü çalışmaları kapsamında toplumsal farkındalığı artırmak, böbrek hastalıklarının erken tanı ve tedavi standartlarını oluşturmak ve hastalık yükünü azaltmak amacıyla “Türkiye Böbrek Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı" yürüttüğünü belirtti.

Geliştirilen Hastalık Yönetimi Platformu (HYP) uygulaması ile birinci basamak sağlık hizmet sunucularının kronik hastalıkların erken teşhisi, etkili tedavisi ve izlemlerinde daha aktif bir rol üstlenmesi sağlandığını ifade eden Uzm. Dyt. Eyinacar, “HYP kapsamında halihazırda “hipertansiyon, obezite, diyabet ve kardiyovasküler risk değerlendirmesiö modülleri aile hekimleri tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Kronik Böbrek Hastalıkları Modülü ise bu yıl içinde gerçekleştirilecek pilot uygulama akabinde aile hekimlerinin kullanımına açılacaktır" diye konuştu.

SANKO Üniversitesi Hastanesi Anadolu Toplantı Salonunda gerçekleştirilen programın Oturum Başkanlığını SBF Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurten Budak yaptı.

Program kapsamında hastane girişine Yaşam Rehberim Kulübü tarafından tuz farkındalığına yönelik stant açıldı. Açılan stantta tansiyon ve şeker ölçümü yapılarak, ziyaretçilere böbrek rahatsızlığına neden olan etkenler ile erken tanı ve tedavi yöntemlerine ilişkin bilgiler verildi.

Sunuculuğunu SBF Beslenme ve Diyetetik Bölümü Yaşam Rehberim Kulübü Başkanı, 4. sınıf öğrencisi Zeliha Nida Çiçek’in yaptığı programa, Rektör Prof. Dr. Güner Dağlı, Üniversite Genel Sekreter Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, SBF Dekanı Prof. Dr. Türkan Pasinlioğlu, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Efsun Karabudak ile akademik personel ve öğrenciler katıldı.