GAÜN Oğuzeli Meslek Yüksekokulu Konferans Salonunda gerçekleşen konferansta, kişisel verilerin korunması hakkının son dönemde oldukça sık bir şekilde gündeme geldiğini belirten Öğr. Gör. Ali Balkan, Türkiye’de kişisel verilerin korunması hakkının gelişmesinde en önemli adımın; 1982 Anayasasında 2010 yılında yapılan değişiklik ile özel hayatın gizliliği başlıklı 20. Maddesine yapılan ekleme olduğunu söyledi.

Anayasadaki bu düzenleme ile herkesin kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olunduğunu kaydeden Öğr. Gör. Balkan, “Kişisel verilerin korunması hakkı, kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsamaktadır. Kişisel verilerin, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebileceği anayasal güvenceye alınmıştır. 2016 Yılında kabul edilen 6698 sayılı kişisel verilerin korunması kanunu ile kişisel verilerin korunması konusunda yasal ve kurumsal alt yapı tamamlanmıştır" diye konuştu.

Dijital çağ veya bilgi çağı olarak nitelenen günümüzde özelikle bilgi ve bilişim teknolojilerindeki büyük ilerlemenin kişilerin özel hayatlarını veya mahremiyet haklarına dönük olarak büyük bir tehdidi beraberinde getirdiğini vurgulayan Öğr. Gör. Balkan konuşmasının devamında şunları söyledi: “Özel hayat adeta teknoloji karşısında büyük bir saldırı altındadır. Kişileri belirli veya belirlenebilir kılan her türlü bilgi kişisel veri veya bilgi olarak nitelenmektedir. Bireyin adı, soyadı, doğum tarihi ve doğum yeri gibi sadece kimliğini ortaya koyan bilgileri değil telefon numarası, motorlu taşıt plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, öz geçmiş, resim, görüntü ve ses kayıtları, parmak izleri, sağlık bilgileri, genetik bilgiler, IP adresi, e-posta adresi, alışveriş alışkanlıkları, hobiler, tercihler, etkileşimde bulunulan kişiler, grup üyelikleri, aile bilgileri gibi kişiyi doğrudan veya dolaylı olarak belirlenebilir kılan tüm veriler kişisel veri kapsamındadır Kişisel verilen korunmasının temel esası kişilerin sahip oldukları bilgiler üzerindeki haklarıdır. Kişisel verilerin korunması kişilik hakkının korunmasıdır. Kişilik hakkının korunması ise insan haklarının temel değeri olan insan onurunun korunması demektir."

Öğr. Gör. Balkan, özelikle sosyal medya platformlarını kullanan gençlerin bu tür konularda bilinçli olmalarının altını çizdi.