Kurban Bayramı menülerinde süt ürünleri de mutlaka yer almalı
Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, “Bayramın yaz mevsimine rastlaması nedeniyle et tüketiminde abartıya kaçılmamalı. Et yemeklerinin yanında zeytinyağlı sebze yemeklerine, salatalara, piyaz ve pilakilere yer verilmeli" dedi....
Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, hatalı beslenme uygulamalarının Kurban Bayramı’nda tansiyon, ülser, reflü, kabızlık, ishal, ağırlık artışı gibi sağlık sorunlarına neden olabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Kurban Bayramı menüleri hazırlanırken sağlıklı beslenme kurallarına uyulmasının önemli olduğunu belirten Prof. Garipağaoğlu, “Bayramın yaz mevsimine, sıcak aylara rastlaması nedeniyle et tüketiminde abartıya kaçılmamalı. Et yemeklerinin yanında zeytinyağlı sebze yemeklerine, salatalara, piyaz ve pilakilere yer verilmeli. Daha da önemlisi yoğurt, cacık, ayran, peynir gibi süt ürünleri de menülerde yer almalı. Örneğin besin değeri açısından zengin peynirli salatalar hazırlanabilir. Baklava, kadayıf, revani gibi şerbetli hamur tatlıları yerine, meyve, dondurma ve diğer sütlü tatlılar tercih edilmeli. Tabii ki bunlar da kilo kontrolüne dikkat edilerek tüketilmelidir. Başta su olmak üzere bol sıvı tüketimine de önem verilmeli” dedi.
Kurban etlerinin saklanması ve pişirilmesi
Garipağaoğlu, Kurban Bayramı’nda sağlıklı beslenebilmek için yenilen içilen besinlerin çeşitliliği kadar, hastalık riski oluşturabilecek faktörlerin ortadan kaldırılması için hijyen koşullarına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Garipağaoğlu, besin kayıplarını en aza indirmek için yemekleri doğru yöntemlerle pişirmenin ve uygun koşullarda saklamanın önemine dikkat çekerek, “Sık yapılan hatalardan biri, belki de en önemlisi, kurban etlerinin kesildikten hemen sonra tüketilmesidir. Etin kesimden sonra en az 12-24 saat bekletilerek tüketilmesi gerekir. Taze et, bekletilmiş ete göre daha sert olması nedeniyle hazımsızlık, şişkinlik, kabızlık veya ishal gibi sindirim sorunlarına neden olabilir. Aksi halde taze etin çok iyi pişirilerek ve mümkünse az miktarda tüketilmesi gerekiyor. Ayrıca, et ve et yemeklerinin çok tüketildiği Kurban Bayramı’nda, ziyaretler sırasındaki ikramlar konusuna da hassasiyet gösterilmesi gerekir. Çay, kahve tüketimi ölçülü olmalı. Taze meyve, sütlü tatlılar gibi ikramlar, küçük porsiyonlar şeklinde yenilmeli” dedi.
Vücudun D vitamini durumunu desteklemek çok önemli
Beslenirken karın doyurmak yerine, vücudun ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğinin önemine değinen Garipağaoğlu, “Önemli besin ögelerinden kalsiyum ve D vitamini ikilisi güçlü kemikler için vazgeçilmezdir. D vitamini vücutta kalsiyumun kemiklere yerleşmesinden sorumlu bir vitamindir. Güçlü kemikler için tek başına kalsiyum ya da tek başına D vitamini yeterli değildir. Kalsiyum süt ürünleri ile kolayca karşılanırken, D vitamininin ana kaynağı güneş ışınlarıdır. D vitamini besinlerde çok az bulunur. D vitamini yetersizliği son yıllarda tüm dünyada yaygın bir sorundur. Bu nedenle vücudun D vitamini durumunu desteklemek için D vitamini ile zenginleştirilmiş Burgu Plus, Taze Kaşar Plus, Misto gibi peynirlerin tercih edilmesi yararlıdır. Peynir, domates ile birlikte ekmeğin katığı, salataların süsü, karpuzun yoldaşı, çorba ve makarnanın zenginliği, böreğin katkısı, omletin ana maddesi, kahvaltının vazgeçilmezidir. Peyniri normal zamanda olduğu gibi bayram sofralarınızdan da eksik etmeyin. Az tuzlu olanlarını tercih edin. Çünkü tuz susuzluğa neden olur. Tansiyon yükseltebilir” şeklinde önerilerde bulundu.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.