Düzenlemeler serbest piyasa işleyişini bozmakta

Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Başkanı Tuncay Yıldırım, menkul satış sözleşme bedellerinin Türk Lirası olarak yapılması zorunluluğuna ilişkin yürürlüğe giren düzenlemeyi değerlendirdi.

 

Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Başkanı Tuncay Yıldırım, menkul satış sözleşme bedellerinin Türk Lirası olarak yapılması zorunluluğuna ilişkin yürürlüğe giren düzenlemeyi değerlendirerek “Kur dengesi ve fiyat istikrarı için yapılan düzenlemeler serbest piyasa işleyişini bozmakta. Çözüm, düzenlemeler ile müdahale değil bilakis serbest piyasayı işlevsel hale getirmektir" dedi.

 

19 Nisan 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2022/32-66 No.lu Tebliğ ile dövizle işlem ve sözleşme yapma yasağı düzenlemelerinin yer aldığı 2008-32/34 No.lu Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara ilişkin Tebliğde yapılan değişiklik ile Menkul satış sözleşmelerinde Türk Lirası İle ödeme zorunluluğu getirilmiştir. Yapılan değişikliğin serbest piyasa işleyişini bozacağını belirten GTO Başkanı Tuncay Yıldırım, konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu.

 

“Hazine ve Maliye Bakanlığı söz konusu Tebliğe ilişkin yaptığı basın açıklamasında yapılan düzenlemede amacın Türk Lirasının kullanımını önceliklendirme ve dolarizasyonla mücadele olduğu ifade edilmiştir. Bilindiği üzere son dönemde kur dalgalanmalarını önleme ve kontrolü amaçlı;  kur korumalı mevduat, döviz gelirlerinin %25’nin(% 40’a çıkarıldı) ve son olarak da dövizli mal satış bedellerinin Türk Lirası olarak ödenmesine dair düzenlemeler yapılmıştır. 2021 yılında kur artışı ve yüksek enflasyon ekonomimizin temel sorunlarını oluşturmaktaydı. 2022 yılında kur artışı bir nebze dizginlenmiş görünmekte fakat yüksek enflasyon sorunu artarak devam etmiş ve dolayısıyla Türk Lirası değer kaybetmiştir. Döviz kurunu ve enflasyonu kontrol etmek için uygulamaya geçirilen düzenlemeler soruna kalıcı çözüm sağlamadığı gibi serbest piyasa işleyişini bozmakta. Çözüm, serbest piyasa işleyişi önündeki engelleri kaldırmakla mümkündür."

 

“Ödemelerin Türk Lirası ile yapılması; her şeyden önce piyasalarda belirsizliğe ve dolayısıyla güvensizliğe yol açar. Kayıt dışı döviz ve işlem piyasasına sebebiyet verir. Üretim girdilerimizin yaklaşık %70’den fazlası ithalata, dolaysıyla da dövizli ödemelere bağlıdır. TL ödeme zorunluluğu olsa dahi ithalat ödemesi için tekrar döviz alınacaktır, bu bakımdan düzenleme istenen sonucu doğurmayacaktır. TL ödeme zorunluluğu ilave işlemlerle maliyetleri artıracaktır. TL ödemelerinde hangi kurun baz alınacağına dair belirleme bulunmamaktadır, uygulamada uyuşmazlıklara sebebiyet verecektir. Ayrıca dövizli çek ve sözleşme düzenlenememesi de ticari faaliyetlerin yürütülmesinde büyük sorun yaratacaktır."

 

“Kur dengesi ve fiyat istikrarının çözümü; serbest piyasa işleyişini bozacak kontroller değil bilakis serbest piyasayı işlevsel hale getirmektir" diyen Yıldırım, yapılan düzenleme ile dolarizasyonu önlemenin mümkün olamayacağını belirtti.

 

Türkiye geçmişte serbest piyasa işleyişi modeli ile hem döviz kontrollerinde hem de fiyat istikrarında başarılı olunduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Serbest piyasa modelini etkin uyguladığımız 2002-2013 yılları aralığında, 1,5 TL olan dolar kurunu 2013 yılına kadar aynı seviyelerde tutabildik ve hatta 2008 yılında kur 1.15 TL’ye düşürdük. 2002 yılında %57 olan dolarizasyonu 2010 da %29’a düşürdük. Şu anda dolarizasyon %70 civarında. Çözüm zor ve bilinmez değil, daha önce yaptığımız doğruları tekrar yapmak" diye konuştu.