Festivalde en iyi film kategorisinde Ekrem Levent’in yönetmen koltuğunda oturduğu “Akifler" filmi ödülü kazanırken en iyi kadın oyuncu ödülüne Yara filmindeki performansıyla Tülin Özen, en iyi erkek kategorisinde ise Vesikalık filminde rol alan Hilmi Özçelik layık görüldü. Tülin Özen ise ödül törenine yoğun programı nedeniyle katılamadığından bir teşekkür videosu yolladı. Ödülü Özen adına film yönetmeni Onur Güler alırken Hilmi Özçelik ödülü usta sanatçı Turgay Tanülkü tarafından takdim edildi.
Gaziantep Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen ödül töreninde, film festivalinin amacı, hedef kitlesi, ilerleyen yıllarda ki çalışma programı anlatıldı. Film festivalinin tanıtım filminin gösterimi sonrası protokol konuşmaları ve ödül törenine geçildi.
Ulusal ölçekte Türkçe olarak yazılmış şiirlerin odakta olduğu festivalde, UNESCO tarafından vefatının 750’inci yıl dönümünün UNESCO 2021 Anma ve Kutlama Programı’na alınmış olması nedeniyle Hacı Bektaş Veli’den, vefatının 700’üncü yıl dönümü dolayısıyla Yunus Emre’den ve 2021'in Mehmet Akif ve İstiklal Marşı Yılı ilan edilmesi sebebiyle Mehmet Akif Ersoy’dan şiirler bu yıl kısa filmlerin konusu oldu.
3 gün süren festivalin sonunda kategorilere göre jüri üyeleri tarafından belirlenen kazanlar şöyle sıralandı:
En İyi Yönetmen kategorisinde “Aynı Gecenin Laciverti" filmiyle Nuri Cihan Özdoğan layık görüldü.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Mansiyon Ödülü’nün sahibi yönetmenliğini Okan Aygün’ün yaptığı “Güzel Havalar" filmi oldu. Ödülü sağlık problemleri nedeniyle almaya gelemeyen Aygün gönderdiği video mesajla teşekkür ederken onu temsilen Taner Kayalar aldı.
Jüri Özel Ödülü’nün sahibi yönetmenliğini Harun Korkmaz’ın yaptığı “Kıspet" filmi oldu.
En İyi Müzik kategorisinde ise ödülü “Anoush" filmindeki müzikle Yönetmen Deniz Telek aldı.
En İyi Animasyon dalındaysa “Yasemin" filmiyle ödül Muaz Güneş’in oldu.
En İyi Belgesel kategorisinde Asuman Yüksel ve Emrullah Özcan’ın yönetmen koltuğunu paylaştığı “Aydınlığa" belgeseli oldu.
En İyi Senaryo kategorisinde “Yara" filminin oldu. Ödülü Onur Güler aldı.
Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Şükrü Karatepe yaptığı konuşmada sanatın bir bütün olduğunu aktararak şöyle konuştu:
“En çok edebiyat ve sinema birbirini çok besliyor. Görüntü daha önce gelir. Sanatın ilk başlangıcı mağara duvarlarına çizilen resimlerle başlıyor. Bu bölgede ayrıca ilk yazı da burada bulunuyor. Değerli birçok roman ve hikayeleri okuduğumuz kadar izleriz. Görsel ile beraber şiir programları gördüm ama sinemada örneğini görmedim. Böyle bir başlangıç gerçekten çok güzel oldu. Devamının gelmesini temenni ediyorum. Şiir ve sinemayı buluşturan böyle bir fikri ortaya atanlara teşekkür ediyorum."
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Berk, ödül töreninde yaptığı konuşmada ödül alanları emekleri için kutlayarak şunları söyledi:
“Bütün ödül alanlar için hiçbir şey sürpriz değil. Hepsi alın terinizle aldığınız ödüller. 72 yaşındayım. İlkokul 5’inci sınıftan bu yana sinema hayranıyım. Köyüm 30 kilometreydi şehir merkezine. Arkadaşlarımla bu yolu yaya gelerek yazlık sinemada filmi izler gece 11 gibi tekrar köye dönerdik. Şehre göçünce sinema hayranlığım devam etti. Geçmişte hatırladığımız birçok sinema var. Gaziantep sinema cenneti desek yanılmış olmayız. Festivalde emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Her zaman ‘Altın Portakal, Altın Koza Festivalleri var, Gaziantep’te niçin Altın Yıldız Festivali yok’ derdim ama bu hayalimizde bugün gerçek oldu. Bu hayallerimiz gerçekleştirenlere çok teşekkür ediyorum."
Sanatçı Turgay Tanülkü, ödül töreninde yaptığı konuşmada emeği geçenlere teşekkür ederek, “Bizi var eden yer ülkemin sokakları, sevdası, çiçekleridir. Böyle bir festivalin ismi çok kutsal. Çünkü şiiri yazanlar kendi duygularıyla yazarlar. Dizeleri yazanlar duyguları ile yazarlar. Biz ise bu yazılanları okuruz. Bu duyguları yakalayabiliyor muyuz? Filmlerde yönetmenler ‘Ben böyle yorumladım böyle çektim bu şiiri. Sizler aradasınız’ diyor. Bizler tam arada kalanlarız. Bunu tek aştığımız yer sevda. Ülke insanımıza, ülke çocuklarımıza sevda. Ben 50 yıldır sanatla uğraşıyorum. Sanata cezaevinde başladım. ‘İyi ki yapmışım’ diyorum. Çünkü insanın kokusunu orada öğrendim ben. Gönlümden dilediğim cezaevindeki çocuk sokak çocuklarıyla, sokak çocukları evdeki çocukla aynı parkta aynı salıncağa binip bizler el ele verip onları sallayabilirsek bu dünyada barışı sağlayabiliriz. Sevdam sizlerindir" diye konuştu.
Gazikültür Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Tanrıöver, sanatın birleştirici gücünün festivalle bir araya getirdiğini ifade ederek, “Bu vatan bize çok şey verdi. İlahi namenin sesini burada hissettik, bu coğrafyada sevdik, sevildik. Biz yalnızca vatanın taşına toprağına sevdalanmadık. Ardı ardınca bir olan Yunus’un sesini duyduk, Mevlana’nın feryadını işittik, Yesevi Erenleri’nin yürüyüşüne şahit olduk, Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli’nin, Akif’in, Karamanlı Mehmet’in Türkçe tutkusunu bildik. Karaca oğlanın türküleriyle yandık, Tamburi Cemil Bey’in nameleriyle coştuk, Oğuzhan’ın dünya çadırı ile gururlandık. Alparslan’ın yurdunu tuttuk, Osman Gazi’nin çınarını dünya bahçesine biz diktik. Mustafa Kemal Atatürk’ün idealleriyle bugün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile geleceğe yürüyoruz. Fevkalade anlamlı bu geceye katılımınızdan dolayı teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Gazikültür Genel Müdürü Halil İbrahim Yakar Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Fatma Şahin’in destekleri için teşekkür etti. Yakar konuşmasında festivalin ana teması hakkında bilgi vererek şunları söyledi:
“Festivalde amacımız edebiyatın en güzel eserlerinden olan şiirle sinemayı birleştirmeyi düşündük. Bu sene yapmış olduğumuz bu festivalde umduğumuzdan fazla eser geldi. Jüri üyelerimiz bunları titizlikle incelediler. Temalı festivallerde bir eser çıkarmak zor ama önümüze gelen eserlerin tamamı ödülleri hak eden eserlerdi. Gaziantep yükselen bir değer olarak bugünün Türkiye’sinde ihracatı, sanayisi ile damga vurmaya devam ediyor. Geçmiş dönemlere baktığımızda şehir sinemayla iç içedir. Burada Nakıp Ali değeri vardır. Bu şehirde büyük bir etki bırakmıştır. Suburcu’ndaki sinemasından yola çıkan bu değer, İstanbul Beyoğlu’nda sanatın merkezinde bile etkisini göstermiştir. Dize Film Festivali için şehir tam uygun ortam. Bundan sonra da geleneksel hale getirmeyi planlıyoruz. Adana’da Altın Koza, Antalya’da Altın Portakal nasıl varsa bizim inancımızda Dize Film Festivali’nin ileriki yıllarda geleneksel hale gelmesi."
Dize Film Festivali Proje Baş Danışmanı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Türk Halk Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdülkadir Emeksiz ise yaptığı konuşmada Gaziantep’in önemli bir tarih ve kültür şehri olduğunun altını çizerek bunun bariz bir görünürlük kazandığını söyledi. Konuşmasında festival hakkında bilgi verdi.
Jüri üyeliğini yapan sanatçı ve oyuncu Aycan Koptur, Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aytekin Can, İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Deniz Berker, Uluslararası Yed-i Velayet 7 Vilayet Kısa Film Festivali Komitesi Başkanı Eda Sürmeli, senarist ve yönetmen Gökcan İltöre İlbay, Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Çizgi Film ve Animasyon Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Sefa Doğru, Ege Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Fotoğrafçılık ve Grafik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zuhal Özel Sağlamtimur’a protokol tarafından teşekkür plaketi verildi.
Ödül törenine ayrıca Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Edibe Sözen, Kültür ve Turizm Bakanlığı AB Projeler Müdürü Hale Ural, Gaziantep Kent Konseyi Başkanı Samet Bayrak, İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Bülent Öztürk, birçok sanatçı ve oyuncu ile sinemaseverler katıldı.