İngiliz e-ticaret pazarı Türk şirketler için fırsat kapısı aralıyor

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) e-ticaretten Sorumlu Başkan Yardımcısı Selçuk Öztürk, sınır ötesi e-ticarette hedef pazarlardan birinin İngiltere olduğunu söyledi.

 

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) e-ticaretten Sorumlu Başkan Yardımcısı Selçuk Öztürk, sınır ötesi e-ticarette hedef pazarlardan birinin İngiltere olduğunu belirterek, "Türkiye ve İngiltere arasındaki ikili ticaret hacmi son 10 yılda yüzde 70'ten fazla artış kaydetmiştir. Ticaret hacminin e-ticaretle daha yukarı seviyelere geleceğine inanıyoruz" dedi.

 

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD), TOBB e-ticaretten Sorumlu Başkan Yardımcısı Selçuk Öztürk, WORLDEF Başkanı Ömer Nart ve Hukuk ve Dijital Dönüşüm Danışmanı Emre Berk'in katılımıyla "İngiltere'de e-ticaret Fırsatları" konulu online basın toplantısı düzenledi.

 

Toplantının açılışında konuşan Öztürk, TOBB olarak 2016 yılında kurdukları Türkiye e-Ticaret Meclisi'nin Türkiye'nin önde gelen e-ticaret firmalarının kamuyla ilişkilerini geliştirdiği bir kamu-özel sektör istişare platformu olduğunu söyledi.

 

Öztürk, sektörün önündeki engelleri belirleyip öneriler geliştirdiklerini ve hayata geçirilmesini sağladıklarını hatırlatırken sektörün gelişimi için ortak stratejiler ürettiklerini ifade etti.

 

Özel sektörün dijitalleşmesi ve yeni nesil girişimciliğin gelişmesini hedeflediklerini ve bunun için çalıştıklarını anımsatan Öztürk, "Bu yeni iş ortamına uyum sağlamak için girişimcileri ve KOBİ'leri, dijital ortama taşımak istiyoruz." dedi.

 

Öztürk, salgının her ne kadar geleneksel ticareti olumsuz etkilese de sınır ötesi e-ticaret pazarında hızlı yükseliş trendinin sürmekte olduğunun altını çizerek, "2019 yılında 826 milyar dolar olan sınır ötesi e-ticaret, 2020 yılında 1,5 trilyon dolarlık bir büyüklüğe erişmiş durumda. Uluslararası araştırmalar, bu büyüklüğün 2026 yılında 5 trilyon dolar rakamına ulaşacağını göstermektedir" yorumunu yaptı.

 

Türkiye'de geçen yıl e-ihracatın genel ihracata oranının yüzde 1,3 olduğunu kaydeden Öztürk, e-ihracatın genel ihracata oranında dünya ortalamasının ise yüzde 4,4 olduğunu dile getirdi.

 

Öztürk, firmaların artık dünyanın yeni gerçeği olan dijital ticarette yer almaya başlamış durumda olduğuna işaret ederek, "Eğer vaktinde burada yerimizi alamaz, işletmelerimizi e-ticarete uyumlu hale getiremezsek, önden gidenleri yakalamamız imkansız hale gelecek. Bize göre şimdi küresel ticarette elektronik bir sefere çıkma zamanıdır. Ürünlerimizi online ağlarla dünya pazarlarına sürme zamanıdır." ifadelerini kullandı.

 

Sınır ötesi e-ticarette hedef pazarlardan birinin de İngiltere olduğuna da işaret eden Öztürk, "Türkiye ve İngiltere arasındaki ikili ticaret hacmi son 10 yılda yüzde 70'ten fazla artış kaydetti. Ticaret hacminin e-ticaretle daha yukarı seviyelere geleceğine inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

 

WORLDEF Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Nart da Çin, ABD ve İngiltere'nin dünyanın büyük e-ticaret pazarları olduğunu dile getirdi.

 

Nart, İngiltere'nin yaklaşık 400 milyar dolara yakın e -ticaret pazar hacminin olduğunu ifade ederek, "Belki de bu sene daha fazla bir rakam olacak bu. Ürünlerin daha katma değerli bir şekilde satılabilmesi mümkün olan bir yer. Dolayısıyla İngiltere e-ticaret pazarı, Türk e-ticaretçiler için çok güzel bir noktada" şeklinde konuştu.

 

E-ihracat ile sınır ötesi e-ticaretin farklarının ortaya konulması gerektiğine işarete eden Nart, "İngiltere'de bir depo açtığınız zaman, bunun temelde iki tane büyük avantajı var. Aynı gün ya da hemen ertesi gün teslimat yapabilme imkanı sağlıyor. Müşterinin memnuniyetini kazanmış oluyorsunuz. Dijital pazarlama giderlerinin yüzde 5'lere kadar düşürmenin yoku müşteri memnuniyetini sağlamak. İkincisi, maliyet avantajı" dedi.

 

Hukuk ve Dijital Dönüşüm Danışmanı Emre Berk ise e-ticaretin çok hızlı büyüdüğünü, salgının bunu daha da hızlandırdığını fakat hukukun e-ticaretin koşma hızına yetişemediğini dile getirdi.

 

Berk, Türk firmalarının Türkiye’deki ticaret dinamiklerinde edindiği tecrübeyi İngiltere'de çok büyük avantaja çevireceğini belirterek, "Firmalar, İngiltere ve AB'yi kapsayacak şekilde bir marka koruması mutlaka yapmalı" şeklinde konuştu.