Aynı zamanda GTO 8 Nolu Cafe - Restoran - Catering Hizmetleri Meslek Komite Üyesi olan Uğur Acıoğlu, “sektörümüzün bugüne kadar en önemli sorunu yetersiz sayıdaki kalifiye eleman idi. Şimdi bu elemanlarımızı da kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Bir an önce bu konuda aksiyon alınmasını bekliyoruz” dedi.
Uğur Acıoğlu yaptığı değerlendirmede şunları ifade etti:
“Bildiğiniz gibi pandemi nedeniyle alınan kısıtlama kararları kapsamında, kafe ve restoran gibi işletmeler paket servis dışında hizmet veremiyor. Ama ne yazık ki işler sadece paket servise izin vermekle dönmüyor. Bugüne kadar yeme içme sektörünün Gaziantep’teki en önemli sorununun kalifiye eleman olduğunu dile getirdik. GTO olarak da bu konuda aksiyon almaya çalıştık. Biliyoruz ki siz dünyanın en lezzetli yemeğini de yapsanız, mekânınız ister lüks ister salaş olsun müşteri memnuniyeti hizmetin kalitesinden geçiyor. Yani yemeğinizi müşteriye servis eden eleman kazandırıyor size. Sektör olarak bu kalitede yetişmiş çalışan bulmakta zorlanıyorduk. Şimdi ise var olanları kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Ne yazık ki çalışanlarımız faaliyetleri devam eden sanayi sektöründe iş bulmaya başladı. Sonuçta geçindirmekle yükümlü oldukları aileleri var. Bir gastronomi kenti olan Gaziantep ticari hayatının bel kemiği olan sektörümüze özel desteklerin hayata geçirilmesine ihtiyacımız var.”
Bu sektör binlerce kişinin emek kapısı
Uygulanan kısıtlamaların toplum sağlığı için alınması gereken tedbirler olduğunu da dikkat çeken Acıoğlu, salgın tehlikesi geçtikten sonra insanların gelir kaynaklarını kaybetmemesi için bahse konu işletmeler için özel çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Acıoğlu, “Türkiye'de olduğu gibi pek çok ülkede vaka sayılarının artmasıyla çalışma saatleri kısıtlanan veya geçici olarak kapatılan yerlerin başında restoranlar geldi. Türkiye’de bu sektörde 50 binin üzerinde işletme var. Sektörde sadece Odamıza kayıtlı 400’ün üzerinde işletme var. Bu yüzlerce aile, binlerce kişinin ekmek kapısı olan bu işletmelerin faaliyetlerine devam edebilmesi için aksiyon alınmasını bekliyoruz. Bu bağlamda; pandemi sürecinde çekilen krediler başta olmak üzere ödemelerin için 1 yıl ertelenmeli. Yapılandırma taksit ödemelerinin yıl sonuna alınmalı. Öte yandan 1 Eylülden itibaren olan ve taksitlendirmeye girmeyenler borçlar da yapılandırma kapsamına dahil edilmeli. Bu zor dönemin ticari itibarı zedelememesi için çek, senet ödemeleri yapamayanların sicilleri etkilenmemeli, kira vb ödemelerini yapamayanlar için icra takipleri durdurulmalı. İşletmelerimiz çalışamasa da işyeri kiraları devam ediyor. Pandemi döneminin tamamını kapsayacak şekilde mülkiyet sahiplerinin tahliye davası açamaması ve de kira sözleşmelerinin uzaması yönünde uygulamalar devreye alınmalı.” dedi.