Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan ilanlara göre, ihale edilecek ticari ve iktisadi bütünlüklerin muhammen bedeli;
- Naksan Plastik Ticari ve İktisadi Bütünlüğü için 1.12 milyar lira,
- Naksan Plastik AŞ'nin sahip olduğu Nakpilsa Plastik Ticari ve İktisadi Bütünlüğü için 315 milyon lira,
- Royal Halı İplik AŞ, Atlas Halı AŞ ve Naksan Plastik AŞ'nin sahip olduğu Royal ve Atlas Halı Ticari ve İktisadi Bütünlüğü için 353 milyon lira,
- Royal Halı İplik AŞ ile Naksan Plastik AŞ'nin sahip olduğu BCF 1 Ticari ve İktisadi Bütünlüğü için ise 87.5 milyon lira olarak belirlendi.
TMSF ilanlarında, "İhale bedeli ve ihale bedelinin yüzde 18'i oranındaki KDV ihale sonucunun ihaleyi kazanana bildirilmesini müteakiben "Kurul" onayında belirtilen süre içinde Türk Lirası cinsinden peşin odanacaktir" denildi.
İhale ilanlarına göre;
- Naksan Plastik Ticari ve İktisadi Bütünlüğü ile Nakpilsa Plastik Ticari ve İktisadi Bütünlüğü'nün ihaleleri 20 Ekim'de,
- Royal ve Atlas Halı Ticari ve İktisadi Bütünlüğü ile BCF 1 Ticari ve İktisadi Bütünlüğü'nün ihaleleri de 6 Ekim'de,
TMSF'nin İstanbul'daki merkezinde yapılacak.
Royal Halı üretim hattında düzenlediği basın toplantısında, 15 Temmuz'dan sonra Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) aidiyeti ve iltisakı tespit edilen bazı şahıslara ait varlıkların TMSF tarafından yönetilmesine karar verildiğini hatırlatan (TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal, şirketlerin ekonomiye kazandırılması için çalışmalar yürüttüklerini aktardı.
Bu anlamda şu anda TMSF kayyumuyla yönetilen 810 şirketin bulunduğu bilgisini veren Gülal, "Bunların 30 Haziran 2020 itibarıyla öz kaynak büyüklüğü 26,7 milyar lira. Şirketlerin aktif büyüklüğü de 63,4 milyar lira, çalışan sayıları da 40 bin 373. Bunlar bize milletimizin emaneti. Devraldığımız günden bu yana şirketler aktif olarak yüzde 50 seviyesinde büyüdüler." diye konuştu.
"Naksan Plastik, Royal Halı gibi önemli firmalarının ihalesini yapacağız"
Bugün Naksan Grubu ile ilgili bilgilendirme için bir araya geldiklerini ifade eden Gülal, gruba ait 43 şirkete Eylül 2016'da TMSF'nin kayyum olarak atandığını, bu şirketlerin içerisinde gayri faal olanların da olduğunu, 8-9 aktif şirketin olduğu yapıya hemen kayyum olarak göreve başladıklarını anlattı.
Göreve geldiklerinde bu fabrikaların kapalı olduğunu, işçilerin maaşlarının ödenmediğini, işletme sermayesi açığının bulunduğunu belirten Gülal, bunlara rağmen fabrikaları çalıştırdıklarını ve buraların ekonomiye değer katmaya başladığını dile getirdi.
Bu grubun Naksan Plastik, Royal Halı gibi önemli firmalarının ihalesini yapacaklarını ve bunları ekonomiye kazandırmayı arzuladıklarını anlatan Gülal, şöyle konuştu:
"Bu grup, içi boşaltılmış bir gruptu. Yani bugün itibarıyla 2,8 milyar lira bankalara borcu var. Bunların içerisine adüleryadan kaynaklı 433 milyon avro kredi dahil değil. Bunu da dahil ettiğimizde yaklaşık 7,2 milyar lira borcu var. Yani aslında finansal olarak bu yapının sürdürülebilir olma ihtimali yok. Biz devraldığımızda burası aktif olarak 8,4 milyar lira seviyesindeydi grup olarak, bugün itibarıyla da 12,6 milyar lira seviyesinde. Burası hemen hemen yüzde 50 seviyesinde büyüdü ama şunun altını çizmek istiyorum, biz burayı TİP koruması altında çalıştırdık. Yani özel bir yetkiyle sürdürdük. Bu yetkiyle yönettiğimizde aktif olarak büyüyor ama borçlarını ödemediğimiz için öz kaynakları da ister istemez eriyor. Dolayısıyla şu anda elimizde negatif bir öz kaynağa sahip bir grubumuz var. Burada an itibarıyla 3 bin 578 kişi çalışıyor. Bu grubun 30 Haziran 2020 itibarıyla cirosu yaklaşık olarak 995 milyon lira."
Grup içerisindeki plastik üretiminde salgın nedeniyle geçen seneye göre çok daha iyi bir ciro beklendiğini belirten Gülal, 300 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 400 bin metrekare alanda faaliyet gösteren plastik bölümünün Ortadoğu'nun en büyük plastik fabrikalarından birisi olduğunu ve buranın da TİP korumasıyla çalıştırıldığını kaydetti.
"1,2 milyar lira muammen bedelle ihaleye çıkaracağız"
TİP korumasıyla yönetilmesi sayesinde şirketlerin varlığını sürdürebilir hale getirdiklerini dile getiren Gülal, "Eğer biz bu şirketleri TİP koruması altına almasaydık bugün Naksan diye bir grup olmayacaktı." diye konuştu.
Gülal, satışa çıkarılacak şirketlerin durumlarıyla da ilgili bilgi vererek, şöyle devam etti: "Faaliyet ve karlılık üretiyoruz ama bankalara ve piyasalara olan borç yükü nedeniyle bu şirketin net kâr elde etme şansı yok. Yani finansal olarak sürdürülebilir bir yapı değil. Biz Naksan Plastik'in ihalesini 20 Ekim itibarıyla yapacağız. Yerli ve yabancı birçok yatırımcı bu şirketle ilgileniyor. Net olarak ifade edeyim, Naksan Plastik'i 1,2 milyar lira muammen bedelle ihaleye çıkaracağız. Bankalara borcu yaklaşık bugün itibarıyla 400 milyon dolar. Yani ihale bedelinin tamamı dahi bankalara olan borcu kapatmıyor. Bunları sizlerle paylaştım ki mevcut finansal portreyi herkes bilsin. Royal Halı firmamızın da ayın 6'sı itibarıyla ihalesi olacak. Bu şirketimizde 692 çalışanımız var. Yine burada da TİP korumasına almak suretiyle istihdamın sürmesini sağladık. Nakpilsa'yı 315 milyon lira olarak ihaleye çıkardık, Royal Halı'yı da 353 milyon lira olarak ihaleye çıkardık."
Yerli ve yabancı firmalar şartname aldı
Gülal, bir basın mensubunun sorusu üzerine, Naksan Grubu'nda satmayı planladıkları 5 tesisin olduğunu, ilk etapta bunları ekonomiye kazandırmak istediklerini, daha sonra da diğer şirketlerle alakalı projeksiyonlarını gerçekleştireceklerini, hemen hemen yerli ve yabancı 22-23 firmanın ihale şartnamesi aldığını ve süreci incelediğini belirtti.
Gülal, "Bunların kaç tanesi ihaleye teşrif eder bilmiyorum ama içlerinde iyi ve yabancı firmalar da var. Ben bu satışların olumlu neticeleneceğini tahmin ediyorum." ifadelerini kullandı.
Gülal, diğer firmaların satışıyla alakalı başka bir soruyu da şöyle yanıtladı: "Naksan ile başladık. Başka satmayı planladığımız şirketler de var ama bu aşamada bu şirketleri ifade etmek doğru olmaz. Aslında Naksan şirketlerinin satışı bize de ayna olacak. Talebi göreceğiz, buradaki talep diğer firmaların satışında da bizi biraz daha iştahlandıracaktır."
Royal Halı üretim hattında düzenlediği basın toplantısında, 15 Temmuz'dan sonra Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) aidiyeti ve iltisakı tespit edilen bazı şahıslara ait varlıkların TMSF tarafından yönetilmesine karar verildiğini hatırlatan (TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal, şirketlerin ekonomiye kazandırılması için çalışmalar yürüttüklerini aktardı.
Bu anlamda şu anda TMSF kayyumuyla yönetilen 810 şirketin bulunduğu bilgisini veren Gülal, "Bunların 30 Haziran 2020 itibarıyla öz kaynak büyüklüğü 26,7 milyar lira. Şirketlerin aktif büyüklüğü de 63,4 milyar lira, çalışan sayıları da 40 bin 373. Bunlar bize milletimizin emaneti. Devraldığımız günden bu yana şirketler aktif olarak yüzde 50 seviyesinde büyüdüler." diye konuştu.
"Naksan Plastik, Royal Halı gibi önemli firmalarının ihalesini yapacağız"
Bugün Naksan Grubu ile ilgili bilgilendirme için bir araya geldiklerini ifade eden Gülal, gruba ait 43 şirkete Eylül 2016'da TMSF'nin kayyum olarak atandığını, bu şirketlerin içerisinde gayri faal olanların da olduğunu, 8-9 aktif şirketin olduğu yapıya hemen kayyum olarak göreve başladıklarını anlattı.
Göreve geldiklerinde bu fabrikaların kapalı olduğunu, işçilerin maaşlarının ödenmediğini, işletme sermayesi açığının bulunduğunu belirten Gülal, bunlara rağmen fabrikaları çalıştırdıklarını ve buraların ekonomiye değer katmaya başladığını dile getirdi.
Bu grubun Naksan Plastik, Royal Halı gibi önemli firmalarının ihalesini yapacaklarını ve bunları ekonomiye kazandırmayı arzuladıklarını anlatan Gülal, şöyle konuştu:
"Bu grup, içi boşaltılmış bir gruptu. Yani bugün itibarıyla 2,8 milyar lira bankalara borcu var. Bunların içerisine adüleryadan kaynaklı 433 milyon avro kredi dahil değil. Bunu da dahil ettiğimizde yaklaşık 7,2 milyar lira borcu var. Yani aslında finansal olarak bu yapının sürdürülebilir olma ihtimali yok. Biz devraldığımızda burası aktif olarak 8,4 milyar lira seviyesindeydi grup olarak, bugün itibarıyla da 12,6 milyar lira seviyesinde. Burası hemen hemen yüzde 50 seviyesinde büyüdü ama şunun altını çizmek istiyorum, biz burayı TİP koruması altında çalıştırdık. Yani özel bir yetkiyle sürdürdük. Bu yetkiyle yönettiğimizde aktif olarak büyüyor ama borçlarını ödemediğimiz için öz kaynakları da ister istemez eriyor. Dolayısıyla şu anda elimizde negatif bir öz kaynağa sahip bir grubumuz var. Burada an itibarıyla 3 bin 578 kişi çalışıyor. Bu grubun 30 Haziran 2020 itibarıyla cirosu yaklaşık olarak 995 milyon lira."
Grup içerisindeki plastik üretiminde salgın nedeniyle geçen seneye göre çok daha iyi bir ciro beklendiğini belirten Gülal, 300 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 400 bin metrekare alanda faaliyet gösteren plastik bölümünün Ortadoğu'nun en büyük plastik fabrikalarından birisi olduğunu ve buranın da TİP korumasıyla çalıştırıldığını kaydetti.
"1,2 milyar lira muammen bedelle ihaleye çıkaracağız"
TİP korumasıyla yönetilmesi sayesinde şirketlerin varlığını sürdürebilir hale getirdiklerini dile getiren Gülal, "Eğer biz bu şirketleri TİP koruması altına almasaydık bugün Naksan diye bir grup olmayacaktı." diye konuştu.
Gülal, satışa çıkarılacak şirketlerin durumlarıyla da ilgili bilgi vererek, şöyle devam etti: "Faaliyet ve karlılık üretiyoruz ama bankalara ve piyasalara olan borç yükü nedeniyle bu şirketin net kâr elde etme şansı yok. Yani finansal olarak sürdürülebilir bir yapı değil. Biz Naksan Plastik'in ihalesini 20 Ekim itibarıyla yapacağız. Yerli ve yabancı birçok yatırımcı bu şirketle ilgileniyor. Net olarak ifade edeyim, Naksan Plastik'i 1,2 milyar lira muammen bedelle ihaleye çıkaracağız. Bankalara borcu yaklaşık bugün itibarıyla 400 milyon dolar. Yani ihale bedelinin tamamı dahi bankalara olan borcu kapatmıyor. Bunları sizlerle paylaştım ki mevcut finansal portreyi herkes bilsin. Royal Halı firmamızın da ayın 6'sı itibarıyla ihalesi olacak. Bu şirketimizde 692 çalışanımız var. Yine burada da TİP korumasına almak suretiyle istihdamın sürmesini sağladık. Nakpilsa'yı 315 milyon lira olarak ihaleye çıkardık, Royal Halı'yı da 353 milyon lira olarak ihaleye çıkardık."
Yerli ve yabancı firmalar şartname aldı
Gülal, bir basın mensubunun sorusu üzerine, Naksan Grubu'nda satmayı planladıkları 5 tesisin olduğunu, ilk etapta bunları ekonomiye kazandırmak istediklerini, daha sonra da diğer şirketlerle alakalı projeksiyonlarını gerçekleştireceklerini, hemen hemen yerli ve yabancı 22-23 firmanın ihale şartnamesi aldığını ve süreci incelediğini belirtti.
Gülal, "Bunların kaç tanesi ihaleye teşrif eder bilmiyorum ama içlerinde iyi ve yabancı firmalar da var. Ben bu satışların olumlu neticeleneceğini tahmin ediyorum." ifadelerini kullandı.
Gülal, diğer firmaların satışıyla alakalı başka bir soruyu da şöyle yanıtladı: "Naksan ile başladık. Başka satmayı planladığımız şirketler de var ama bu aşamada bu şirketleri ifade etmek doğru olmaz. Aslında Naksan şirketlerinin satışı bize de ayna olacak. Talebi göreceğiz, buradaki talep diğer firmaların satışında da bizi biraz daha iştahlandıracaktır."
.