Okul dönemi başlıyor ancak aileler, çocuklarının koronavirüse yakalanma ihtimali nedeniyle oldukça endişeli. Bir de içerisinde bulunduğumuz Eylül ayının; aynı zamanda alerji mevsimi de olması nedeniyle, çocuklarda koronavirüs ve alerji belirtileri zaman zaman birbirine karışabiliyor. Peki ne yapmalı? Çocuklar okulda COVİD-19 virüsünden nasıl korunabilir? Aileler, çocukları için bu süreçte neler yapmalı? Koronavirüs ve alerji belirtileri birbirinden nasıl ayrılır? Aşılar bu süreçte gerekli mi?
İstanbul Alerji’den Çocuk Alerji, İmmünoloji ve Astım Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akçay, ailelerin en çok merak ettiği soruları yanıtladı.
Çocukların COVİD-19 virüsünden korunmasında; okul yönetimine, öğretmenlere, ailelere ve de çocuğun kendisine çok iş düşmektedir. Okul genelinde hijyen kurallarına uyulması, sınıfların belli aralıklarda havalandırılması, ortak alanlarda dezenfektanların bulundurulması ve tüm öğrenci ve personellerin maske takma kuralına uyması gerekmektedir. Ailelerin öğretmenleriyle irtibat halinde olması ve de ateş, öksürük ve halsizlik gibi yaygın koronavirüs belirtileri görülen çocukların, diğer çocuklardan ayrılarak bir sağlık kuruluşunda mutlaka muayene edilmesi oldukça önemlidir.
Çocukların bakımını bu dönemde anneanne, babaanne ve kronik hastalığı olanlar yapmasın!
Bu dönemde en riskli grup 65 yaş üstü, kronik hastalığı olanlar ve özelikle diyabet ve kalp hastalığı olanların çocukların evde bakımını üstlenmesi doğru değildir. Çünkü çocuklar bir taşıyıcı olabilir ve eve hastalık taşıyarak riskli olan kişilerin ölümüne neden olabilir.
Çocuklarınızı bilgilendirin
Aileler çocuklarına bu dönemde; okul içerisinde maskelerini çıkarmaması ve düzenli aralıklarla değiştirmesi gerektiği, diğer arkadaşlarına yaklaşmayarak, mesafesine dikkat etmesi, ellerini sık sık yıkaması ve de dezenfektan kullanması gibi konularda bilgi vermelidir. Çocuğun olası ve hapşırma durumlarında dirsek içerisine doğru öksürüp-hapşırması gerektiği, yine aileler tarafından çocuklarına aktarılmalıdır. Bunlara ek olarak; okula giden çocuğun kıyafetleri her gün, yüksek ısıda yıkanmalıdır. Çocuk okuldan eve geldiği zaman, mutlaka duş almalıdır. Aileler tarafında yapılacaklardan bir diğeri de; hem kendi sağlıkları hem de çocuklarının sağlıkları için beslenmelerine dikkat etmeleri ve bağışıklık sistemlerini güçlü tutmalarıdır.
Çocuklara okuldan önce aşı yaptırmak gerekir mi? Hangi aşılar daha faydalı olur?
Aşılar; ölü veya zayıflatılmış organizma içeren hastalıkların, enfeksiyonların tedavi korunmasında kullanılan oldukça etkili ürünlerdir. Geçmişten günümüze kadar bulaşıcı ve salgın hastalıkların yayılmasını engellemiş ve insanların bu hastalıklara karşı bağışıklık kazanmasında etkili olmuştur. Koronavirüsten korunmada herhangi bir aşı veya ilaç tedavisi şu an için bulunamasa da, çocuğunuzun genel sağlığı için diğer aşılarını mutlaka olması gerekir. Çocukların okuldan önce veya da okul döneminde, zatürre (pnömokok) ve grip aşılarının yapılması mühimdir.
Zatürre Aşısı (Pnömokok Aşısı)
Çocukların aşı programında, pnömokok aşısı yapıldığı için pnömokoklara karşı koruma altındadırlar. Özellikle kronik kalp hastalığı, kronik akciğer hastalığı, astım hastalığı, böbrek hastalığı, karaciğer hastalığı, kan hastalıkları ve bağışıklık yetmezliği olanların pnömokok aşı olarak, 23 suşlu koruma sağlayan aşıyı yaptırmaları faydalı olacaktır. Bu aşı, 2 yaşından sonra yapılabilmektedir. 5 yılda bir uygulanması gerekmektedir. Riskli gurupta olan ve 6 yaş üstünde olan çocuk ve yetişkinlere daha önce pnömokok aşısı yapılmamış ise iki tip pnömokok aşısının 2 ay arayla yapılması faydalı olacaktır.
Grip Aşısı
Bu dönemde tüm çocuklara ve riskli guruptaki yetişkinlere grip aşısının yapılmasında fayda vardır. Amerika Pediatri Akademisi, 2020-2021 sezonu için grip aşısı önerilerini yayınlayarak, 6 aydan büyük olan herkesin aşılanmasının önemini vurguladı. Bu yıl uygulanacak grip aşısı geçen yıl yapılan aşı içindeki 4 suştan üçü farklı olacak. Yumurta alerjisi olanların grip aşısını yaptırmasında sakınca yoktur. Mevcut COVID 19 salgını göz önüne alındığında grip aşısının yapılması çok faydalı olacaktır. Bu nedenle, her çocuğa ve riskli gruptakilerin grip aşısı olmasını tavsiye etmekteyiz.
Koronavirüs ve alerji birbirinden nasıl ayırt edilir?
İçerisinde bulunduğumuz Eylül ayının; aynı zamanda alerji mevsimi olması, koronavirüs veya grip ile alerjinin karışabilmesine neden olabilmektedir. Koronavirüs hastalığında; ateş, öksürük ve boğaz ağrısı yaygınken, alerjik nezlede; sık sık hapşırma, gözlerde sulanma, burun akıntısı gibi belirtiler ön planda olup genelde ateş yoktur. Koronavirüste görülen ateş, baş ağrısı ve kas ağrısı gibi belirtiler; COVİD-19’u alerjik hastalıklardan ayırmada, yardımcı olabilen belirtilerdir.
Alerji testleriyle çocuğunuzun neye alerjisi olduğunu öğrenin!
Bu süreçte çocuklara alerji testi yapılması, çocuğun neye alerjisinin olduğunu anlamak bakımından oldukça önemlidir. Çocuk maruz kaldığı alerjen ile temasını keserse ya da buna yönelik bir tedavi görürse, alerjisi tetiklenmeyeceği için koronavirüs veya griple karışması gibi durum söz konusu olmaz. Buna ek olarak; alerjik bünyeli kişiler, ellerini sık sık burunlarına, yüzlerine ve gözlerine götürdükleri için koronavirüse yakalanma riskleri normal bireylere göre daha fazladır. Günümüzde moleküler alerji testi gibi çok geniş kapsamlı alerjen tespiti yapan testler vardır. Hem çocuk ve hem de yetişkinler için faydalı olabilmektedirler.