İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı genelde ile 26 Ağustos itibari ile 14 ilde sünnet düğünü, kına ve nişan organizasyonlarına yasak ve düğünlere ise 1 saatlik kısıtlama kararının ardından Gaziantep’te bulanan düğün salonları işletmecileri karara tepki gösterdi. Yayınlanan genelgenin ardından yasakların işletme sahiplerini ekonomik olarak zor duruma soktuğunu belirten Gaziantep Düğün Salonları İşletmecileri, bir araya gelerek sorunlarını anlatan bir basın toplantısı düzenledi. Dernek Başkanvekili Hanifi Kaplan, salgının tek kaynağı düğün salonları işletmeleri gösterilmeye çalışıldığı kararlarının alınmasını kabullenemediklerini vurguladılar.
Çok sayıda düğün salonu işletmecisinin hazır bulunduğu toplantıda konuşan Kaplan şunları söyledi: “Bütün dünyayı sarmış olan COVID-19 salgın hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirlerin ülkemizin her yerinde olduğu gibi ilimizde de uygulanmaya çalışıldığını görmekteyiz. Bu tedbirlerin en radikal biçimde uygulamaya konulduğu Düğün Salonları işletmelerimizin 16 Mart 2020 ile 1 Temmuz 2020 tarihleri arasında kapatılması ile karşı karşıya kaldık. Bu sürecin işletmelerimize ağır mali külfetleri olmuştur ve olmaya devam etmektedir. İşletmelerimizin diğer sektörlere kıyasla kira giderleri çok yüksektir. Burada devletten hiçbir destek görmeden ayakta kalmaya çalışan işletmeler olduğumuza da ayrıca dikkat çekmek isteriz. Gaziantep Valiliği ve sektör temsilcileri olarak yaptığımız görüşmede valilik makamı bizden bu zorlu süreçte devletimize destek olmamızı istemiştir. Ancak bizler devletten güçlü değiliz. Madem bu salgının yayılmasının sebebi olarak görülen işletmeleriz, o zaman alınsın bir karar kira, maaş gibi sabit giderlerimizi karşılamak suretiyle işletmelerimiz kapatılsın ve devlet olarak bizi ve vatandaşı karşı karşıya getiren bu sürece son verilsin. Hâlbuki salgının yayılmasına sebep olan onca alan var. Örneklemek gerekirse; toplu taşıma araçları olan otobüs ve uçaklara insanların balık istifi bindirilmeleri, fabrikalarda insanların dip dibe çalıştırılmaları, kamu kurumlarında yaşanan yoğunluklar, restoranlardaki kural tanımazlıklar, sokak aralarında ve okul bahçelerinde yapılan hiçbir denetime tabii olmaya düğün organizasyonları bunların bazılarıdır. Hal böyleyken bizim işletmelerimizde tedbirler hiçbir sektörde olmadığı kadar ciddiye alınmaktadır. Bütün kurallara uyularak yaptığımız faaliyetleri zaten kamu idaresinin görevlendirdiği emniyet mensupları ve zabıtalar her düğün vb etkinliklerimize gelerek denetimlerini yapmaktadırlar. Bunlara rağmen pandemiye ilişkin her toplantı sonrası bizim işletmeleri daha da zora sokacak kararlar alınıyor. Sadece işletmeler değil en özel günleri olan düğün sahibi ailelerimiz ve genç çiftlerimiz de mağdur ediliyor. Bütün işletmelerin saat kısıtlamaları kaldırılırken zaten kısıtlı imkânlarla yapılan düğünlere saat kısıtlaması getiriliyor. Düğün organizasyonu yapmayı imkânsız hale getiren kararlar alarak adeta bu işletmelerin kapatılması istenmiştir. Yaptığımız faaliyetlerin yarısından fazlasını kapsayan nişan ve kına organizasyonlarını yapmayacaksınız deniliyor, pistleri kapatıp oyun yasaklanıyor, düğünler bir saatle sınırlı kalacak deniliyor. Bu, esas olarak bize işletmelerinizi kapatın demektir. Bizler artık sektörümüzün en zayıf halka olarak görüldüğünü ve bu yüzden de bizimle bu kadar çok uğraşıldığını düşünmekteyiz. Hepimizi tehdit eden bu salgına yönelik alınan tedbirlerin devam ettirilmesini ancak bu salgının tek müsebbibi bizim işletmelerimizmiş gibi gösterilmemesini ve mağduriyetlerimizin giderilmesine yönelik adımların atılmasını saygılarımızla arz ederiz.”