Şanlıurfa'da yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanan ve zorlu tedavi süreçlerinin ardından sağlığına kavuşan Harran Üniversitesi (HRÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesinde görevli iki doktor, özellikle gençlere "tedbiri elden bırakmayın" çağrısı yaptı.
Çocuk Cerrahi Ana Bilim Dalı Araştırma Görevlisi Dr. Mehmet Çakmak (30), yaklaşık 1,5 ay önce halsizlik ve yüksek ateş şikayeti sonrası hastaneye başvurduğunu söyledi.
Tedavi sırasında yapılan testinin pozitif çıktığını ve zorlu sürecin başladığını ifade eden Çakmak, şöyle konuştu:
"Hastanede tedavi ve tahlillerim yapıldı. Ağrılarım dayanılmaz hale geldi. Çok halsizdim, midem bulanıyordu ve bir şey yiyemiyordum. Ağrılarımdan ağladığımı hatırlıyorum. Halk arasında 'etim kemiğimden ayrılır' derler ya aynı etim kemiğimden ayrılır gibiydi. Artık psikolojim çok bozulmuştu. Ben tüm semptomları çok ağır geçirdim."
Çakmak, sadece telefonla görüşme yapabildiğini, hiç kimseyle görüşemediğini anlatarak, "Yalnız olduğumu düşünüp ağlıyordum. Hatta hastane odamda ağlarken bir güvercin pencereye kondu ve bir süre kaldı, bu bile bana çok iyi gelmişti. İnsanın güvercinle bile muhabbet edesi geliyor. İnsanlara tavsiyem kesinlikle koronavirüse meydan okumasınlar. 'Ben gencim güçlüyüm bana bir şey olmaz' demesinler. Ben de gencim ama yakalandım. Genç yaşlı tedbirsizlik yapmasınlar. Ölünce cenazene bile kimse gelemiyor." ifadesini kullandı.
- "Tüm insanların daha duyarlı olmasını bekliyorum"
HRÜ Kulak Burun Boğaz Hastalıkları (KBB) Ana Bilim Dalı Asistan Araştırma Görevlisi Dr. Mustafa Çoban (27) ise aynı masada çalıştığı sekreterinin şikayetleri üzerine yapılan testin pozitif çıkması sonrası kendisini 2 gün izole ettiğini anlattı.
İki gün sonunda kendisinde de şikayetler çıkınca test yaptırdığını ve sonucun pozitif olduğunu dile getiren Çoban, şunları söyledi:
"Tedavi sürecimde bir hafta kırgınlık, baş ağrısı ve halsizlik devam etti. Bu süreçte şikayet sadece fiziki anlamda olmuyor. Bu işin bir de duygusal yönü var. Tek başına bir odada kalmak çok zor çünkü insanın doğasında da tek başına kalması yok. Psikolojik olarak kendinizi yalnızlığa itilmiş gibi hissediyorsunuz. Bir hafta sonra şikayetlerim azalmaya başladı. Bu hastalık herkeste aynı etkiyi göstermiyor. Özellikle gençlere tavsiyem 'Ben gencim çok rahat atlatırım' diye düşünmesinler. Yaşlılarımızın da daha çok dikkat etmesi lazım. Yani tüm insanların daha duyarlı olmasını bekliyorum."
Çoban, hastalığı yaşayanların durumu çok iyi bildiğini ifade ederek, "Yaşayan insan daha iyi bilir, ben yaşadım ve gördüm. Bazı insanlar farklı nedenlerle şikayetlerini görmezden gelerek, kimseye söylemeyip hastaneye başvurmuyor. Bu kişilerin elini vicdanına koyup başkasına zarar gelmemesi için duyarlılık göstermesi lazım. Yoksa birilerine zarar verebilir." dedi.